Dünya'nin ikinci en büyük sahafı Antalya'da

İltem Antik Sahaf Türkiye’nin en büyük dünyanın ise 2. En büyük sahafı olma özelliği ile adını duyurmuş. Ülkemize matbaa çok geç geldiğinden elle çoğaltma kitapların azlığı sahaf dükkanlarının doğmasına neden olmuş. Sahaflarda bu kitapların yeniden yazımı ve alımı-satımı yapılmış. 
İltem Antik Sahaf Türkiye’nin en büyük dünyanın ise 2. En büyük sahafı olma özelliği ile adını duyurmuş.
• Sahafın kurucusu İlhami Dilek aslen Amasya 1959 doğumlu ve Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü’nden mezun.
• 1986 yılından beri Kocaeli’nde sürdürdüğü sahaflık mesleğini 1994’te Antalya’ya taşımış
• İltem adını nereden aldığını soruyoruz Dilek’e ve şöyle yanıtlıyor: ‘ İltem kızımın adı. Benim ismimim ilk hecesiyle eşimin adının son hecesini aldık ve bu isim çıktı. Dükkanı açınca da adını İltem koyduk’.
• Ülkemize matbaa çok geç geldiğinden elle çoğaltma kitapların azlığı sahaf dükkanlarının doğmasına neden olmuş. Sahaflarda bu kitapların yeniden yazımı ve alımı-satımı yapılmış. Şimdilerde ise ikinci el kitap alıp satanlar, kendilerini sahaf olarak görüyor
• İlhami Dilek; “Tarihi yazının başlangıcı kadar eskiye dayanan sahaflık altın çağını geride bırakalı çok oldu”diyor.
 • Sahaflıkta bir kitabın değerini ilk basım olması, basım tarihi, içeriği, yazarından ithaflı ve imzalı olması, cildi, kağıdı, baskısı, yazının matbu veya el yazılı olması, şekli, kitabın tasarımı ve basıldığı yer belirliyor
• İlhami Dilek’in sahaflık mesleğiyle ilgili söyledikleri de çok önemli. “Bu işin bir okulu yok. Bu iş görmeyle olur. Kitabı eline alıp dokunmayla olur” diyor ve devam ediyor: “ Sahafın, kitapla kendi arasında duygusal bir bağ kurması lazım. Kitapları, katalogları incelemesi, dünya sahafları ile irtibata geçmesi gerekir. Sahafın her tür kitabın takipçisi olması gerekir. Mesleğimizde tek olumsuz yan, okuyucu kitlesinin gün geç- tikçe azalması”
 • İltem Antik Sahaf sadece kitap barındırmıyor bünyesinde. Aynı zamanda antika değerindeki objeler, eski daktilolar, minyatürler, tablolar, Osmanlıca eserler, el yazmaları ve daha niceleri… birçok esere ev sahibeliği yapıyor. 400 metre karelik bir alana sahip olan bu dükkanda milyonu aşkın kitap bulunduğunu söylüyor Dilek.
• Diğer sahafçılarla kendilerini kıyasladığında farkını şöyle ifade ediyor Dilek; ‘ Biz güncel kitaplardan ziyade eskimiş, artık basımı yapılmayan birçok ürünü barındırıyoruz. Oysa diğer sahaflar daha güncel kitaplarla ve çok satılan eserlerle ilgileniyorlar.’ diyor
 • 30’lu, 40’lı, 50’li yıllara ait gazete, dergi vb. yazılı mecmua da bulunan sahafta kolleksiyonculuk da göze çarpan noktalardan birisi. Dükkana gelen kişilerin genellikle Osmanlıca eser, tarih, edebiyat, sanat, arkeoloji, gazetecilik vb gibi her alandan farklı branşa sahip kitapları aradıklarını dile getiren Dilek; kolleksiyon yapan bireylerin de rağbet ettiğini kaydetti.
 • İnternetin yaygınlaşması ve okuma alışkanlığının giderek azalması sebebiyle kötüye giden kitap satışlarına rağmen İlhami Dilek, dünya üzerinde eski kitap bulundukça sahafçılığın daha uzun yıllar devam edeceği görüşünde.
 • Ayrıca sahaf dükkanın 75 yaşındaki ustası Kenan Şimşir de, dükkana gelen yıpranmış ve cildi kopmuş kitaplara yeniden hayat veriyor. Devlet Malzeme Ofisi’nden emekli Şimşir, “Kitapları çok seviyorum. Onlarla zaman geçirmek bana büyük keyif veriyor. Hele bir de eski bir kitabı onarmak bana büyük bir heyecan veriyor. Ayda 100’ün üzerinde kitap tamir ediyorum” diyor.

ECE DURAN